Özel Haber: “Asgari Ücret Yine Memnun Etmeyecek

Milyonlarca işçinin ve işverenin beklediği asgari ücret rakamı açıklandı. 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle geçerli olacak ücret brüt 2 bin 29 lira, net bin 603 lira olarak belirlenirken, yeni rakamı ve getirilerini Mali Müşavir Burak Oğuz anlattı

Her sene olduğu gibi bu sene de milyonca işçi gözlerini yılın son iş gününde açıklanan asgari ücret rakamına dikmişti. Uzun süredir rakam konusunda uzlaşmaya varamayan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda dördüncü sefer yapılan toplantı sonuç kazandı. Toplantı sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, yeni asgari ücret rakamını uzun süren müzakere sürecinin ardından belirlendiğini vurgulayarak, “Milyonlarca çalışanımızı ilgilendiren böylesi önemli bir konuda görüşmelerimizi büyük bir hassasiyet ve titizlikle yaptığımızı da buradan belirtmek istiyorum. 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle geçerli olacak asgari ücret brüt 2 bin 29 lira, net bin 603 lira olarak belirlendi. Yaptığımız artışla yüzde 14,2 gibi mevcut enflasyon üzerinde bir ücret seviyesi belirlemiş durumdayız. Ben bu rakamın tüm emekçilerimize, tüm işçilerimize, işverenlerimize, çalışma hayatımızın ilgili taraflarına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu belirlediğimiz yüzde 14,2’lik artışla birlikte son üç yıldır asgari ücrette kümülatif, reel olarak toplam yüzde 52 oranında da bir artış yapmış olduğumuzun da altını çizmek istiyorum” diyerek, asgari ücretle çalışan işçilerin bu yıl alacağı rakamı açıkladı.

Açıklanan rakamı ve ekonomik anlamdaki getirilerini Ege Telgraf’a değerlendiren Ekonomist Burak Oğuz, asgari ücretin bu yıl da yine açlık sınırının altında kaldığını vurguladı. Her yıl, yılsonunda vergilerin bir sonraki yıl için artırıldığını ve bunu için yeniden değerleme oranı kullanıldığını ifade eden Oğuz, “Yeniden değerleme oranı 2018 vergilerinde kullanılmak üzere 14.47 olarak belirlendi. Aslında bu artış vergi artış hesaplamasında kullanılan yeniden değerleme oranının da altında bir artış. Asgari ücretliler bize göre yine memnun değil. Çünkü, Türkiye’deki hayat şartlarına baktığımız zaman en basitinden zorunlu ihtiyaç dediğimiz gıda, barınma ve yakıt ihtiyaçları gibi konuları üst üste koyduğumuz zaman bir asgari ücretli için bu rakamlarla geçinmek mümkün değil. Her ne kadar artış oranı geçtiğimiz yıllara göre yüksek de görünse enflasyonla doğru orantılı olarak değerlendirilirse enflasyon oranı da yüksek. Halbuki reel enflasyon, vatandaşın enflasyonu açıklanan rakamlardan da bir hayli yüksekte. Ülke gerçeklerine ve çarşı-Pazar enflasyonuna baktığımız zaman ortadaki tablo hiç de iç açıcı değil” dedi.

ZİNCİRLEME ETKİSİ…

“Dolayısıyla asgari ücretli açısından oransal olarak iyi bir artış olarak görülse de geçim ve hayat pahalılığına baktığımızda beklentileri karşılamıyor” diyen Oğuz, “Asgari ücretli memnun değil. Ancak madalyonun diğer yüzünde ise işverenler var. İşverenler açısından da baktığımız zaman geçtiğimiz yıl yaşamış olduğumuz ekonomik krizler ve dövizdeki artışlarla birlikte özellikle ithalata dayalı üretim yapanlar, ihracatçılar ve üreticilerle birlikte bunların ham madde fiyatları ve ambalajlama fiyatları zamlandı. Fakat bunları bir türlü fiyatlara yansıtamamışlardı. Şimdi böyle bir süreçteyken 2018’e girdiğimizde muhakkak ki bu zamlar üreticilerin fiyatlarına yansımak zorunda. Bununla birlikte bir de üzerine asgari ücret zammı gelecek. Bunu sadece 199 liralık bir net artış olarak görmemek lazım. Bunun bir de brütleştirildiği zaman primleri ve vergileriyle birlikte işverene maliyeti çok daha fazla yansıyacak. Kaldı ki, asgari ücrette böyle bir artış yaptığınız zaman bunun bir de zincirleme etkisi var. Bu zincirleme etkisiyle diğer ücretlilere de, beyaz yakalı dediğimiz üst düzey yöneticilere de, bunun üzerinden bir artış yapmak gerekiyor. Sonuç olarak işverenlere de ağır bir yük gelecek” diye konuştu.

‘DENGE ÇOK ÖNEMLİ’

Her iki taraftan bakıldığında da özellikle içinden geçmekte olduğumuz süreçlerde iki tarafın da bu artıştan çok hoşnut olacağını zannetmediğini ifade eden Ekonomist, “ Rakam oransal olarak güzel görünüyor ama asıl önemli olan piyasalarda kalıcı istikrarın sağlanması ve özellikle asgari ücretli vatandaşların hayat standartlarının yükseltilmesi gerekiyor. Bunun için de temel göstergeler olarak adlandırdığımız enflasyon, faiz ve döviz gibi göstergelerde istikrarın sağlanması şart. Bunlarda istikrar sağlanamadığı takdirde oynaklıklar ve dalgalanmalar devam ettiği sürece piyasalar olumsuz etkilenecek. Zincirleme olarak gerek işveren ve asgari ücretli çalışanlar olumsuz etkilenecek. Siz ne zaman ki burada istikrarı sağlayıp stabil bir ekonomide dengeleyebilirseniz o zaman asgari ücretli de ne alacağını ne harcayabileceğini bilir. İşveren de bütçelerini ona göre yaparak kar, zarar ve maliyetini ona göre hesaplar. Böylece her şey rayına oturur” dedi.

“Ekonomik anlamda 2018’den neler beklemeliyiz?” sorusunu da yanıtlayan Burak Oğuz, “2017’de ilk altı aylık büyüme değerleri çok kötüydü. Fakat 3’üncü çeyrekte gelen önemli bir büyümü oranı vardı. Bu oran yaklaşık 11,1 büyüdü. Onunla birlikte toplama baktığımızda 7,4’lük büyüme gerçekten ihracat ve büyümenin kalitesi üzerinde olumlu bir etki yarattı. Fakat bu büyüme henüz işsizlik rakamlarına ve diğer ekonomik göstergelere yansımadı. 2018’e girerken bununla ilgili özellikle ekonomik reformlar bir an önce hayata geçirilir ve eskisi gibi mali disipline tekrar dönülerek bütçe dengesinin bozulmasının önüne geçilirse, bu süreci iyi atlatabiliriz” diye konuştu.

 ‘Ayağımızı yorganımıza göre uzatalım’

Türkiye’nin 2018’de erken seçime gitme gibi bir durum söz konusu olursa ekonomide dengelerin bozulabileceğinin de altını çizen Oğuz, “Erken seçimler ekonomiye hiçbir zaman olumlu yansımaz. Çünkü seçim ekonomisi demek bütçe disiplinin aksatılması demektir, en azından bugüne kadar hep böyle olduğu gözlemlenmiştir. Bunlar da ekonomiye olumsuz yansır. Bunun dışında Türkiye’nin iç dinamiklerinin dışında gerek etrafımızda gerekse yakın komşularımızdaki gelişmeleri yakından takip etmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz İran’da ciddi karışıklıklar var. Bunun temel nedeni de ekonomi. Bunu aşmanın tek yolu ekonomik istikrar, genel evrensel hukuk temelinin kurulması ve şeffaflıktır. Bunları sağladığınız takdirde birçok problemi kökünden çözmüş olursunuz. Sonuç olarak 2018’e girerken birçok belirsizlik var. Bu belirsizliklere göre olumlu veya olumsuz etkilenebilir. Önemli olan gerek dış dünyada gerek yakın komşularımızda ne olduğundan ziyade biz ülke olarak, şirketler ve bireyler olarak dikkatli gidelim, aşırı tüketime gitmeyelim. Ayağımızı yorganımıza göre uzatalım. Olabildiğince de giderlerimizi disipline ederek ilerleyelim. Ancak bu şekilde başarılı olabiliriz” dedi.

Ege Telgraf

 ASGARİ ÜCRET DETAYLARI

Yasal kesintiler yapılıp asgari geçim indirimleri dahil edildikten sonra asgari ücretlinin eline geçecek net tutarlar da şu şekilde:

Bekar, çocuksuz – 1603

Evli, eşi çalışmayan – 1633,5

Evli, eşi çalışmayan, 1 çocuklu – 1656,4

Evli, eşi çalışmayan, 2 çocuklu – 1679,2

Evli, eşi çalışmayan, 3 çocuklu – 1709,6

Asgari ücret, halen bekar bir işçi için brüt bin 777 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net bin 404 lira 6 kuruş olarak uygulanıyor.

Yağmur Gülü /Ege Telgraf Özel Haber